Çok sevdiğim bir hırkam vardı.
Bir kolu söküldü, ayağıma dolandı.
Düşürdü beni, derin bir kuyuya.
Diğer kolunu da ben söktüm.
Ve bıraktım, bir nehrin kıyısına.
Kayboldu, coşkun suların bağrında.
Lâkin omuzlarımda izi kaldı.