Pencere önü sessizliği
Perşembe günü bir yerlerden
Ruhlar gelir dolarmış evlere
Balık istifi
Benim pencere önü sessizliğim perşembe
Kimim var diyorum
Yahut kimim vardı ki
Kimin ölüsü gelir bana yol sormaya
Yol geçen hanı oluruz güzelim
En fazla kimsesizler penceresi
Kimsesizler halı seyri
Dedem alzheimer hastasıydı benim
Gelse de haberimiz olmaz yani
Saat taşımazdı gece uğrar gider
Gerçi beni de tanır mı bilmem
Dedem unutkandı benim
Perşembe tencere sessiz
Musluk kapalı ve çay kaşığını arayasın da bulasın
İlaçlarını daima bir arada tutup her sefer komple kaybeden teyzeler gibi
İhtiyacın var mahkumsun buna evet
Elini sarıyor bir bardak gece saati
Bir bardak, sana kadar
Başka kimse yok
Muhtaçsın oysa, evet
Dedem unutkandı benim
Ve hep ona özendim
Uyuduğunu unutup koltuğa geri uzanırdı özenirdim
Sorumluluk dedikleri neyse bi' üstümden çıkarıp atmak isterdim
Vaktim senin olsun
Sana sarıldığımı unutmuş olmayı isterdim
Her sefer tekrar sarılmak sana
Ama sen keskinsin
Dokunduğun teni kazırsın
Üstümde bu kadar iz varken acıttığın yanlarımla karşına çıkmaya kıyamadım
Cesaret elbet bulunurdu tefecilik
Kıyamadım Gülce
Dedem unutkandı benim ve hep ona özendim
Neşe dolu evin gizli geçimsizliği bu pencereden taşardı
Cüzdanını da unutsa dedem kaybımız olmazdı
Hep bi' açık defterimiz vardı bizim
Bakkalın hatırı derindi dedem doğumunu bile bilirmiş
Sonra unuttu da bilirmiş işte
Hep bi' açık penceremiz vardı bizim
Bunca kaşıntının ortasında
Ben ellerimi sana uzattım
İstedim ellerimi ben unutayım
Ellerim senin olsun
Sıkışsın kalsın sen iste
Kitle üstüme camı çerçeveyi
Yeter ki sen iste
"Çoktan aradayım Gülce
Çoktan nefesler nefesimde"
Bu perşembe erken bitebilir ve cumayı erken okuyabilir
Baban imam olabilir
Son kavgamız musallaya yüz seksen derece uzanışım Gülce
Olabilir
Gülce olabilir
Acele ettim sana çünkü ne varsa geçip gidebilir
Vaktiyle bende de kalmayabilir
Dedim izler benim olsun, dedim hatırı olsun
Varsın hayrı olmasın, hatırı olsun
Bu izleri ömrümce taşırım, ellerimi erkenden ellerin edeyim
Son kavgamız soğuk mermer Gülce
Hesap her an çok kabarık,
Kapanabilir.
Gördüğüm bunca şeye hep korktum, içimde süregelen umutsuzluğa gelin mendili iliştirdim
Al kuşak bağladım, senin ettim, bizim ettim
Her gece seni unutmak istedim
Affetmek izleri bende bıraktı ya ben hep unutmayı diledim
Apaçık bembeyaz bi' sayfayız seninle de,
Benim olan yanı hep bi' karakalem, hep varoş kahvaltısı
Eskidim eskiler benim dedim, artık yıprandım da ne varsa sildim
Pırıl pırıl oldu güzelliğin
Affetmenin yoruculuğu daha da ortaya çıkardı seni, bilmezdim
Vakit geçtikçe ittin, ileri geri ittin
Savuşturdun beni de
Bağlanmışım bir kere Gülce
Çoktan, çoktan nefesler nefesimde
Sandın her an düşebilir
Son kavgamız pencereden aşağısı mı Gülce?
Bu kadar acımasızdın da sen, ben akşamları kedi sevdim
Çoğu şeyin çaresi vardı, çözümü, kaçar yolu
Hep yeni tanıştın böyle de olur deyişlerle
Kabul ettim ben, ona aşıksın dedim
Kimse yoktu ben kabul ettim
Bir bekleyenin olsun senin istedim.
Dedem unutkandı benim
Kimsem yoktu
Yahut kimim vardı zaten
Seni hiç aklından çıkarmayacak biri olsun istedim
Olsun istedim kendim ettim
Benden başkası uymazdı
Bu ramazan da sahuru tek yedim
İftarı kendimle konuştum
Tereyağı utançtan terledi
"Çoktan aradayım Gülce
Çoktan nefesler nefesimde"
Beklemek bir adam beklenirdi, bak bir yanım elin son değdiği yerde nöbetçi
En leylim gecede Gülce
En leylim pencerede
Ölesim tutmuş
Etme, gel
Ay karanlık Gülce...