çaresiz kalmadan gülemeyeceksin ey insan.


çaresizliğin, ezelden yorgun gözkapaklarını şişirmeden anlamayacaksın güzel günlerin manasını. gelecek olduğundan değil güzel günler, geçmişin koca koca yıllarının arasına sıkışmış, unutmaya yüz tutulmuş, üflesen üç günlük yola gidecek güzel günler bahsi geçen; vaktince bilmediğin kıymetini, o zamanın sadakası saatleri.


beddua etmek isteyeceksin, kadere isyanı dileyeceksin ama dilin, dişlerinin arkasına saklanıp uyuyacak yüz yıllık bir uykuda. öfken, titreyen sesine karışıp yok olacak, bükülmüş beline bir heybe daha yüklenip gözyaşlarını yoldaş edeceksin bu hayatın hamallığına.


çaresiz kalınca da gülemeyeceksin ey insan.


vallahi gülemeyeceksin, kalbine gülüşlerinin uzanamayacak kökleri; kalbin çölün ortasında yaprağı kıpırdamayan bir ağaç gibi, etrafında dönen dünyadan bihaber... dünya dönüyor dönmesine de gece ile gündüzün devranını seyretmekten başka neye yarıyor ki bu döngü?


https://music.youtube.com/watch?v=K_3xPWbN_vM&si=ANmg0aNz-cULC9Ja