İçim patlamaya hazırdı. Belki benzetmeye alışkın olduğumuz volkan misali. Ama şeydi, bir tane daha çikolata kabı sığmayan çöp kutusu. Aslında nedeni net lakin bağlaçlar bunun için de var gibiydi. Her kesin cümlemin bir aması olması beni gri renge itmeye yetiyor. Sizin için durum ne, bilmiyorum. Yaşamak bu aralar daha da bir zor. Kesinlikten uzak, olasılıktan oldukça uzak kalmaya çalıştıkça nefesimi tutmam gerektiğine inandım. Basit olanda var olmak, insana dair değil miydi en sonunda? Ölmek nasıl bir şeydi? Gerekli miydi? Ne zamanlarda mesela? Hazır hissettiğinde mi? Yoksası var mıydı? Üstesinden nasıl gelinirdi çıkmazların? Ya da bu sokaklar var olmalı mıydı? Soru cümlesi kurmak yersiz basit, değil mi? Sorgulamak bu kadar mı gerçekten? Var olmak ne demek mesela? Cevabı hakkında herkesin fikir sahibi olduğu soru. Negatif cevapların artması ürkütücü ve bir o kadar rahatlatıcı. Çemberde yalnız olmadığının kanıtı. Bugünlerde doğal gaz faturasıyla bile açıklanabilir bir kavram haline geldi. Ya da kış sebzelerleriyle... Sigara alınmalı mı sarılmalı mı? Beynim o tek çikolata kabını neden alamayacağını anlamayacak kadar dolu. Selam, ben çöplük.