İnsandan insana koşup durdum

Güzel kadınlardan çaldım, mesut olandan, aklı başında durandan...

Hür insanlardan özgürlük çaldım

Elin yazgısıyla kurdum soframı, tıka basa yedim durdum ömrümce ve hemde hiç sofra görmemiş gibi...

Elime yüzüme bulaştı, üstüm başım battı

yetmedi yedim yetmedi ağladım

Hep ağlamaya yakın durdum ve kızgınlığa...

Soframa konulan tabağa, uzanan ellerime

ancak ellerime iki kez

Kendini kollamaya mahir olmadığı, kendinden olanı inşa etmediği için.

Kendini de elbette...

Kırdığım için dizimi, kalbimi ve büktüğüm için boynumu...

Sonra evet hiç utanmadan güç çaldım insanlardan.

Gördümki var olmak bi salgın hali, ayna tutarak üremek

Gördümki "yaşamak" bi emir kipi, üst perdeden ve küstahça, alternatifler çoktan seçmeli

Sıkışıyorum, açım

Sırtımda kültür, boynumda etik

Yolum başkaları tarafından seçilmiş

üstelik başkaları için

Adım seçkin, zira aklım başımda

Hani ya başım nerede?

Yola kondu, hangi yola?

Dedim ya başkaları tarafından başkaları için...

Beni nereye doğurdular peki?

Tanrı, ruhumu nereye üfledi?

Ol demişti ve ben olmaya gelmiştin hem konuşmuştuk bunu.

Aldığım nefeste gözü olan bu "aramak " neden?

Üstelik zerre bulmaklık olmadan.

Kendini ara, bulursan sonra Tanrıyı ara

geç oldu evini ara, kalamazsın yolunu ara

mütmain olacaksın kalbini ara.

tanrı yok ev yok yol yok

Geç oldu

Saklanmayı bırakın