Bu insanların farklı bir tür oldukları kabul ediliyordu, fakat daha sonra modern insanlardan neredeyse ayırt edilemez oldukları anlaşıldı.


İnsan evrimi karmaşık ve büyüleyici bir süreç, ancak geçmiş; insanlara ve hominin türlerine dair birçok terim ve isim içerdiğinden bazen kafa karıştırıcı olabilir. Bunun örneklerinden biri, son Buz Çağı civarında (yaklaşık 40.000 – 10.000 yıl önce) Avrupa’da yaşamış ünlü Cro-Magnon insanları.


İlk olarak 1860’larda Fransa’daki Cro-Magnon kaya sığınağında iskeletlerinin bulunmasıyla adlandırılmış olsalar da, bilim insanları artık bu insanlara Erken Modern İnsanlar veya Anatomik Olarak Modern İnsanlar diyor. Peki, Cro-Magnon insanları kimlerdi?


İlk beş Cro-Magnon örneğinin kemikleri, 1868’de Fransa’nın güneybatısındaki Dordogne Vadisi’nde yol yapımı sırasında keşfedildi. Burada dört yetişkin ve bir bebek kalıntısı bulundu. Kalıntıların bulunduğu kaya sığınağında kolyeler, deniz kabukları ve hayvan dişlerinden yapılmış süs eşyaları gibi işaretlerle açık bir yaşam izi gözlemlendi. Bu bulgular, araştırmacılara, kaya sığınağının bir toplu mezar olarak kullanılmış olabileceğini düşündürdü.


İlk araştırmalar sırasında bilim insanları, bu iskeletleri İngiltere ve daha sonra Fransa’da keşfedilen Neandertallerle karşılaştırdılar. Bu karşılaştırma sonucunda Cro-Magnon örneklerinin bu arkaik insanlardan yeterince farklı olduğu sonucuna vardılar ve onlara özgü bir isim verdiler. Ancak antropolojideki ilerlemeler ve insan evrimi ile genetiğe dair anlayışın değişmesiyle, bu insanların tamamen modern insanlar olduğu ve bugün yaşayan insanlardan ayırt edilemez oldukları anlaşıldı.


Bu nedenle, “Cro-Magnon” terimi 20. yüzyılın sonuna doğru aşamalı olarak kullanımdan kaldırıldı. Bu insanlar, Üst Paleolitik dönemde Avrupa, Asya ve Afrika’ya göç eden erken modern insan topluluğunun bir parçası olarak kabul edildi.


Ayrıca, “Cro-Magnon” isminin belirli bir taksonomiyi ifade etmemesi ve bir mağaranın adını taşıması nedeniyle paleontoloji için fazla belirsiz bir terim olduğu düşünülerek değiştirildi.

Cro-Magnon bireyleri, bugünkü insanlarla anatomik olarak benzer özellikler taşıyordu. Yüksek alınları, belirgin çeneleri ve hafif kaş çıkıntıları vardı. Genel olarak Neandertallerden daha uzundular (bazı durumlarda Neandertaller onlardan 39 santimetre daha kısa olabiliyordu) ve iskeletleri, zor ve fiziksel olarak zorlayıcı bir yaşam sürdüklerini gösteriyor.

İlk kaya sığınağında bulunan iskeletlerin analizi, bu insanların zorlu çevre koşullarına dayandıklarını ortaya koydu. Örneğin, mağarada bulunan yetişkin bir adamın kafatası (Cro-Magnon 1) mantar enfeksiyonu belirtileri gösterirken, diğer bazı iskeletlerde boyun omurlarında travmatik yaralanmalardan kaynaklanmış olabilecek kaynaşmalar görüldü. Hatta bir kadının kırık bir kafatasıyla yaşamını sürdürmüş olabileceği düşünülüyor.


Yaşam Tarzı

Son derece zorlu koşullarda yaşamalarına rağmen, Cro-Magnon insanları karmaşık sosyal yapılar içinde yaşadılar ve canlı bir kültürel ve sanatsal ifadeye sahiplerdi. Arkeologlar, kemik, taş ve boynuzdan yapılmış sofistike aletlerin yanı sıra mağara resimleri, takılar, süslenmiş eşyalar ve oyma eserler şeklinde sanatsal yaratımlar buldular. Bu insanlar, hayvanların ve insan figürlerinin en eski tasvirlerinden bazılarını yaratmalarıyla ve ayrıca soyut desenler geliştirmeleriyle tanınıyorlar.


Bu sanatsal temsiller, bu eski insanların inançları, ritüelleri ve günlük yaşamlarına dair değerli bilgiler sunuyor. Arkalarında bıraktıkları kanıtlar, insanların Avrupa’da nasıl evrildiğini gösterirken, bugün türümüze özgü bazı davranış ve özelliklerin erken dönem örneklerini de sergiliyor.