Ruh terk ettiğinden beri bu çürümüş et parçasını,
Hiçbir şey eskisinden daha iyiye gitmedi.
Zaman geçti, sadece rakamlar değişti.
İnsan, hep aynı çürümüş bedevi.
Çürümüş bir yumurta kokusu ki, çürüyen zihni.
Uyanmaz, uyanıklık uykusundan bu bedevi.
İçimde sanrısal bir sancı var.
Çürümüş, çeyrek asırlık bedenim.
Bir tek zihin canlı bu bedende.
Bir tek zihin acıyı duyar ensesinde.
Bir de yürek var, çürümenin orta yerinde.
Öylesine canlı, öylesine can'sız ki;
Ölümle alay ediyor sanki.
Ah! Bir de umut var değil mi?
Geceden karanlık bir umut.
Demiştim size, var içimde bir şey.
Ruhumu mu besliyor, ruhumdan mı besleniyor?
Demiştim demesine de bilmemiştim işte.
Vah! Ne yazık, artık biliyorum ruhumdan beslendiğini.
Bilmediğim, bilmek istemeyeceğimmiş meğer.