Saat üçü beş geçiyor,
Gökte kanlı kandiller yanıyor.
Havada bir derin matem,
Tanrı'dan merhamet diliyor.
Kuvvetli ve bir keskin ahu,
Her birinde aynı korku.
Yahut kime desem derdim,
Her daim aynı sonu.
Gönlüm muazzam hudut,
Esası sahiden yakut.
Ey, olur ya düşersem,
Sana gelemem, mabut.
Bizim orada sütlü dereler,
Derelerden akan keneler.
Sana yakın kimlerdir deseler,
Beni deli yahut verem ederler.
Bir yerler var herkeslerden uzakta,
Ellemeyin tanrıların hanına.
Ölüler aynı dertten içerler,
Kıldan ince köprülerden geçerler.