Bitik, bulantıda

Ve ölmekten korkarak

Fakat ölmüş halde

Daracık bir bal peteği içinde

Sayısız ruhi intihar.


Herkes kayıtsız kalmalı buna ve herkes

Sonra herkes çıkıp gülüşmeli birbiriyle

Çünkü herkes kayıtsız kalıyor ve herkes

Canını acıtmak isteği içinde yapılan tersiz sevişmelerle.


Zevk almak için yapılan terli sevişmeler

Aynı ölçüde hedonistik, aynı ölçüde ölerek

İnsan istemese de biraz biraz ölüyor

İnsan istemese de biraz biraz yaşar mı?

Rutin işlerin mikrobıçakları kesiyor bileklerini

Zaman katlediyor içimdeki ölme isteğini.

Çarmıha asılıyor bütün inananlar

Ki onlar zaten inanarak etmişlerdi intihar

Ve diğerleri de inanmayarak.

Neden yaşadığımı buldum

Şu zayıf bedenin ölmemeye dair bir inadı var

Bu umut benden değil, bedenimdense

Bu umutsuzluk bende ölmeğe dek var.




(Başlık İngilizce The Curse Of "There Must Be More'. Porcupine Tree'nin Anesthetize şarkısından alınmıştır.)