Bir ankesörlü telefonun kablosuyla mavi zülfüne dokuz düğüm attığında Muranchér, annesi ninnisini sonlandırdı.
Ring ring.
Arayan Söğüt’tü. Kızını da al, tüm akrabalarımı toplayacağım, dedi.
En erken onlar geldiğinden tüm Söğütler’in koca, sınırsız bir ormanı yaratış aşamasına tanık olma fırsatını edinmiş bulundular.
Muranchér’nın mavi zülfünün dalgası hala bozulmamıştı şenlik sona erdiğinde. Annesi kızcağızının varlığı yadında kudurgan denizleri yeşerttiğinden uzaklarda dans etmişti ondan.
Bir anaforun içinde yitmişti babası yirmi yıl evvel; korkusu vardı.
Bana bak, dedi kadın. Bundan sonra ne arayacağız, ne aranacağız. Kahrolası zülfün düzleşene değin.
Yine de Söğütler’le dolu bu orman gözümüz kulağımız olacak. Vasiyetim yalnız kopgun dallar üzerinde uyumandır.