Bu orman uğultulu, bitecek mi, ne zaman?
Binlerce yıl varmış, çizik içindeyim dalları aralamaktan.
Ağacın tek tek kendini gösterdiği o manzara çok mu uzak?
Bu orman bombardıman. Uzun, çok uzun bir kış geçirmişiz,
bir de yaz, biraz uzan, uzan. Bizim korktuğumuz kadar
yokmuş. Yazda çocuklar varmış en azından.
Bir seyreklik olarak gülüymüş dünyanın bahar,
onu atlamış mıyız? Biz onu hiç koklamadan… koklamadan…
Rutinin şen şakrak yeri, arada sıçrayan.
Dalları aralamadan dalları aralamadan. Koklamadan mı?
Baktım. Başı dönmüştü dünyanın ormanın uğultusundan.
Bana kırların tekdüze, ovanın rutin, nehrin durgun,
arada sıçrayan yerini bağışla. Tekrar.
Bir zamanlar vardı, bana onu bağışla. Tekrar.

Biraz yüksek bir düzlük, dağların haşmeti başlamadan.