Sana koşuyorum vahiy damarı çatlak

iklimin terk ettiği yapraklarla

rap rap rap

ışık süzüledursun dudağında bıraktığım izler uğruna

hangi güze dönsen yüzünü saçların kırıktır

sarıdır uçları ne çok fakat ne çok

kırıktır


pusarık gülümseyişlerle sokulursun bana küskün uçurumlarda kaldın

belki yalnızsın küçüksün sonra

başın kalabalık dargınsın çünkü

aşkın giderek savaşıyor bende kabaran

dev iştihasıyla


bu bir yanılgıdır yanılgı

itiliyorum dünyadan koşuyorum kan tükürüyorum hülyası bol bir şiire

tunçtum o yüzden ellerinden kafiye berkitemedim.


çatlak vahiy damarlarından kan süzülen bir yaprak sarı uçları biraz kahve

bozaran bir kızıl gökyüzü sunuyor bana

tözel yüzünü göğün sunuyor

nasıl seyre değer bulursa taylarını yelesi boncuklu kısraklar

öyle izliyorum seni

gökyüzünün omuzlarına vuran izdüşümü gibi.