Tarih; 1518.

Sıcak bir temmuz ayının sıradan bir günü.

Fransa'nın "Strasbourg" adlı kasabasında tarihin en sıra dışı olayı yaşanıyor.


Bir kadın şehrin beyaz sokaklarında yürürken kimsenin duyamayacağı bir melodi çınladı kulağında.


Ve buna eşlik etmek adına ruhundaki ritme uyum sağladı.

Bayılıp zemine çakılana dek devam etti. Tatlı bir uykunun ardından başını kaldırıp devam etti umursuzca.


Bir hastalığın doğuşunun ilk ayak sesleri olan bu dans, kısa bir sürede yaklaşık 400 kişiyi etkisi altına aldı bir hipnoz gibi.


Pek çok kişi bu dans şölenine eşlik ederken bedenler, uyarı niteliğinde ayaklarından kanlar akıtırlar.


Astrolojik, doğaüstü etkenlerin üstü örtülerek doktorlar; kanın hızlıca soğuyarak salgından arınacakları inancıyla sıkça dans etmelerini önerdi.


Fakat dansa kulaklarını açıp bedenini duymayan bu topluluk bir süre ardından kalp krizi ve aşırı yorgunluktan hayata eğlence eşliğinde veda ederler.


Birçok alandan araştırmacılar, epey bir zaman bu salgının neyden kaynaklandığını araştırıp temelinin neye dayandığını mantıken bulamazlar.


Psikolojik, ruhsal bir bozukluk olduğu konusunda birçok uzman hemfikir olmuştu.

Kitleselleşmesinin altında yatan sebebin kültürel bir ahenk olduğuna dair inançlar da çıkmış.


Kimisi dans edenlerin gizli bir tarikatın üyesi olduğu, kimisi ise aşırı stresten kaynaklı bilinçsiz bir reaksiyon olduğu tanısı koydu.


Ancak kimse tam olarak başlıca sebebini belirleyemedi. Ve tarihte çözülemeyenler listesine girdi.