6 Şubat Anısına...
Yıkıldı, büyük boşluk yıkıldı
Geriye yalnızca hiçliğin enkazı kaldı
Karanlıktı;
Dar odama yayılan büyük bir karanlıktı
Açtım gözümü derin bir uykudan
Saati sordum, zaman da karanlıktı
Zamansız bir zamandı
Bilmiyorum sorsanız ne zamandı
Tek bildiğim, anlamız ve plansızdı
Kuvvetini yitirmişti zihnim
Düşünmek olabildiğince ıraktı
Yine de sordum cevabını istemeden
Beni kim bu dar ve içinden çıkılmaz
Cehennemin orta yerine bıraktı
Şimdi dar; mekânlar dardır
Biliyorum, uzaklarda bir yerlerde
Sesime çığlık katabileceğim
Derin ve sonsuz bir yerler vardır.
Açtım gözümü derin bir kargaşadan
Muhtaçtım, göremedim
Uzaktı bana, her şey uzaktı
Gök uzaktı, yer uzaktı
Hava uzaktı, su uzaktı
Toprak uzak ağaç uzaktı
Öyle bilinmez bir yerde
Öyle bir ahvâl içindeydim ki
Yaşadığım korku
Sanki ezber bozan bilinçsiz bir tuzaktı
Nasılını bilmiyorum
Her şey aniden oldu ve bitti
Upuzun yıllar saniyelerin içine aktı
Ne büsbütün bulanıktı
Ne de büsbütün aktı
Cesur bildiğim zihnim
Orada
O dar ve içinden çıkılmaz cehennemde
Bir çocuk gibi korkaktı
Şimdi dâr; mekânlar dardır
Öğrendim;
İnsan şu sonsuz sandığı sürgünde
Değil bedeni
Yalnız hatıraları kadardır.
Açtım gözümü derin bir bilinmezlikten
Niçindir bu kadar uzun sürdü
Çıkmak bir günden ötekine
Bir akşamdan sabaha
Bir sabahtan akşama
Niçindir kuşları görmeden geçtim?
Niçin duvarlar üzerimde
Niçin incecik bir ışık peşindeyim
Üstelik bu en dolu yaşlarımda
Niçin deli akan kanım donmaya başladı
Anlamıyorum;
Direniyorum ama ne için
Dayan diyorum dişlerimi sıkarak
Gözlerimi kısarak
Kirpiklerimi ıslatıyorum, neden?
Bir ses işitmeye bu kadar muhtaç
Bir insan yüzüne niçin bu kadar hasretim
Aranızda, sizinle beraber iken
Neden bu kadar yalnızım?
Kim bu üzerimde gezenler serbestçe
Adım sesleri neden bu kadar yabancı
Aynı zamanda bu kadar tanıdık
Beklentim var, neden?
Neden beklemek
Her birinizi daha da tanıdık kılıyor bana?
Bir kuşa dönüşsem şimdi
Çıkabilir miyim buradan?
Yoksa çırpınır, çırpınır ve yorulur muyum?
Bu karanlık tanıdık gelmiyor bana
Merak ediyorum;
Burada şimdi bulamazsanız beni
Geç olursa, sonsuza dek kaybolur muyum?
Kaybolurum…
Çünkü dar, mekânlar dardır.
Taşların ve betonların arasında
Yılmadan diren yüreğim
Bu soğuk kıştan bize göz kırpan
Sıcak, tatlı bir bahardır.
Çünkü dar, mekânlar dardır
Zaman, dar mekânlarda
İğneden geçmek bilmeyen bir ipliktir
An: Yalnız şimdi olanı nettir
Ve yarınlar, nereden bakarsan bak
Geç oluşlardan ibarettir.