Kısık ateşte,

üç metrelik darağacında astılar beni.


Hiç böylesine kötü değildi yaşam,

Kara sabanla sürdüm

Kara toprağını zamanın.

Tek sen filizlendin

Şöyle ince

Şöyle güzel

Işıldadın geceye

Rüzgarım oldun

Çiçek kokularıyla.

Ne ki

Bereketin çok geldi toprağa,

O kara toprak hani

O zamana ait olan

Kara kara kurudu

Çatladı, 

yarık yarık oldu.

Ellerim

Yüzüm

Ensem 

Kara ve yarık.


Yokluğunun çivileriyle

çatılmış

yığıntı odunlarından

Üç metrelik darağacında astılar beni;

Kara ve çatlak,

Kısık ateşte.