Hiç hoşlanmam kibarlıktan 

Ben nezaketten hoşlanırım

Büyüklük gibi kelime seçmekten de hoşlanmam aslında 

O vakit nezaket sandıklarımdan mı hoşlanıyor bu kafa 

Yok yok baştan alalım

Ben hiç hoşlanmam kabalıktan

Vahşiliktir seçtiğim…


Göz göre göre davula vuran tokmağı

Sinek vızıltısı Keman sesine seçerim de 

Orkestra sesine gıcık olurum bazen 


Ben hiç hoşlanmam başıbozuk gürültüden 

Siren gibi belirli düzenli ve mağrur 

Maksatı kendini aşan tek düze ruhsuz 

Ve içine gizlenmiş her tür hilesi 

İşte o ses 

Kafa sesine rakip 

Öldürücü mükerrer kere tekrarı var eden 

Kabul edilmiş 

Düzenin sesi 

O hiç hoşlanmaz benden….


Ben hiç hoşlanmam nezaketten 

Medeniyete esir olmuş cafcaflı başıbozuk yoluk tavuk gibi şişme dudaklı küçük yrklı 

Beyininden sızan damla damla servete düşkün şehvetleri 

……Ve nezaketleri…

Saklı giizli var oluşlarına kurban edilmiş o hikayeleri