Yaşadığımız büyük bir kumarhane,

Kaybımız zamandan da öte,

Harcıyor herkes sanki geri yerine konulabilir gibi


Biliyoruz ki oyunlar çok eğlenceli,

Kazananı da gözümüze sokuluyor,

Her yerde onlardan birileri.


Reklamlar içimizden birileri.

Bizim kurduğumuz oyunlar alınıyor elimizden,

Emrine amade oldu her küçük kapital,

Bir yerlerden tutup sömürmenin,

Birbirinin üzerine binmiş keneler gibi.


Bunların hepsi bilinen gerçeklerken

Yaşanılan postmodenizmin,

En büyük laneti,

Bilinen gerçeklerin gerçekliğini yitirmesi.


Bilinmeyen yalanlar söyleyin bana,

Zamanın ruhuna boyun eğelim böylece.

Bilinen doğru da olsa,

Sırt çevirelim hepsine.

Anı yaşamak bizi esir etse de

Ne kadar zevk verir bana,

Yalanlarla bitmeyen bir gece.


Bir tüyo var,

Yalnızca sıkılanlar için kumardan,

Sıkılanlar yalnızca,

kazanmak isterler çabucak,

Onlara fısıldamalı öncelikle,

Boşaltmak için kumarhaneyi böylece,

En çok kazandıracak yöntemi uygulayıp

Tekere çomak sokmalı insan.


Oyunu dahil olmamak!

Oturmamak,

bizi baştan çıkarıcılığı ile delice çeken o masaya.

Birinci gelenin kazandığı,

kupa bir teneke içi boş üstelik.

Ama oyuna dahil olan bir anlam atfetmeli,

Bu yüce saydığı akan alın teri için.

Kupayı doldurursa tepeleme,

Akıttığı her damla teri ile,

İşte bizler önemli kılarız kazanılan her plastik meteliği de hayat denen bu kumarhanede.

Oyunun içinde kal diye,

Tatmin eden ama doyurmayan bir değer atfedilir bu kumarhanede,

Kazandığın her plastik meteliğe.


Hiç kedi görmedim ben,

Yaşamak için depresyon içinde boğulmuş,

Diğer kedileri kendi yemeğini getirmeleri için doldurmuş.

Karşılığında yaşayamaz halde,

Zamanın geçmesiyle kafayı bozmuş.


Önünden geç git her ışıltılı kumarhanenin,

İçeride farklı bir dünya var olsa bile,

Her dünyanın balından tatmak,

Doğasına aykırı bu ölümlü bizler için.


Aç gözlülüğü sustur,

Bu yaşamanı garanti altına alabilecek,

Tek doğru önerme olurdu,

Susan bir günah bile,

çok çok üstündür çok konuşan erdemden.


Değer vermeyi bir kenara bırak.

Çok ihtişamlıdır,

Yüzyıllarca değerli bulunanın içerisinde yer almak.

Üç günlük hayatını anlamlı kılar bir yandan,

Senden önce hayatlar verilmiş bir değere ortak olman,

Ama kuralları ve istekleri vardır her değerin,

En güzelini fısıldamalı insan yakınlarına,

En güzeli kendi değerini yaratmandır derim.

Diğer türlüsü sadece boşa geçmiş bir hayat.


En değerli olan ne varsa

İnsan sömürmeye ihtiyaç duymadan

Var olurdu zaten her zaman.


Değerli olan,

Değerine değer katmak için,

Koşarak uzaklaşır kalabalıklardan.