Bekliyorum ben

Ben yalnızca bekliyorum yalnız başıma

Yaşamaya devam etme tercihimi içeren kontratı yeniliyorum her yeni gün

Ve her yeni gün sorguluyorum her şeyi, sil baştan

Ha bire dinî, felsefî sorgulamalar içerisine giriyor ve tartışıyorum kendimle

Çoğunlukla varamıyorum öyle pek de iyi hissettiren ve iyicil düşünceler telkin eden neticelere

Hatta daha da kararıyor hislerim ve zaten çoktan kararmış düşüncelerimin daha da zifirîye çalınıyor siyahı

Kayboluyorum daha da

Ben zaten çoktan kaybolmuşum da, daha da artıyor işte kaybolmuşluğumun derinliği

Bazen içinde kendimi buluverdiğim bu sapkın ve uğursuz süreci kabule geçmiş bir hâlde buluyorum kendimi

Yüksek doz soğukkanlılık, yüksek doz rasyonalite

Düşük doz duygusallık, düşük doz ajitasyon...

Bazen ise içinde kendimi buluverdiğim bu sapkın ve uğursuz sürecin tüm sapkınlık ve uğursuzluğunun ayırdına varıyorum en ince ayrıntısına kadar ve bunun farkındalığıyla kahrolmuş bir hâlde buluyorum kendimi

Yüksek doz kurban psikolojisi, yüksek doz çaresizlik ve köşeye sıkışmışlık hissi

Düşük doz aklıselimlik, düşük doz sakin kalabilme ve kendini yatıştırabilme yetisi...

Tüm bunlara rağmen yeniliyorum o kontratı her yeni gün, zor da olsa

Çocuk kandırır gibi kandırıyorum kendimi, bu dünyaya ilişkin birtakım minimal hazların hatırına

Bazen sıcak bir kahvenin, bazen leziz bir yemeğin

Bazen bu ılık bahar havalarında bir parkın çimlerine uzanıp saatlerce vakit geçirme fikrinin

Bazen belki henüz aklıma bile gelmeyen güzel gelecek düşlerinin gerçekliğim kılınması ihtimalinin

Bazen beni kendine çeken bir bilginin türediği öğretiyi geniş çaplı araştırıp öğrenme hevesinin

Yüzü suyu hürmetine yaşıyorum bir gün, bir gün daha...

Her ne kadar artık ciddi manada dibini görmüş olsam da içimdeki umut rezervlerinin, ''Belki…'' diyorum yine de

Ne bileyim

''Belki…'' işte...




Tüm bu süreç içerisinde yeniden yapılanıyor sanki sabır mefhumuyla ilişkim

Sabra dayanıyorum...

Tahammül ediyorum sabretmenin asap bozucu mahiyetine, içim patlayacakmışçasına

Ve sabra dayıyorum sırtımı, ona yaslanıyorum

Sabretmenin bambaşka renklerini, bambaşka katmanlarını deneyimliyorum

Lakin güzelleme yapmayacağım tüm bunlara yine de

Sabretmeye de, acı ve çile çekmeye de, derinlere inmeye de

Hayata karşı güç ve dayanıklılık gösterileri sergilemeye de

Güzelleme yapmayacağım…

Zira doyasıya, tadını çıkararak yaşamak varken hayatı

Ne diye olumlu nitelikler atfedeyim ki tüm bu karanlık ve yıkıcı, yıpratıcı kavramlara…




İçten içe yaşlandığımı hissediyorum artık

-Ya da zaten yaşlı bir çocuktum çocukken de-

Oysa otuz dahi olmadım henüz

Lakin yaşıtlarımın ortalama enerji düzeylerine, yaşam biçimlerinin olanca aktifliğine, hayata tutunmaya ne denli istenç gösterdiklerine bakıyorum bir

Bir de kendime...

Ortaya çıkan bu karşılaştırma tablosunun talihsizliği karşısında yılgınlıklara gömülüyorum iyice

Zira kronolojik yaşlarımızın mutlak eşitliği, örtemiyor içimin yaşlılığının azizliğine uğruyor olduğum gerçeğini

Çocukken çocuk olamıyormuş gibi hissederdim kendimi

Gençken de genç olamıyor gibi hissediyorum şimdi

Saklanmıyorum hiçbir bahanenin, aklıselim temelleri olmayan gerekçelerin ardına

Buradayım, kabak gibi, ortadayım

Olduğu gibi dışa vuruyorum içimdekileri, kabak çiçeği gibi, açılıyorum

Ve diyorum ki:

Ben beceremedim!

Beceremedim başka türlü bir insan olmayı ya da kendi içimdeki cevheri ortaya çıkarıp daha da parlatmayı

Beceremedim hayatımı başka türlü yaşamayı ya da kendime başka türlü bir hayat yaratmayı

Beceremedim içimdeki çocuğun gökkuşağını andıran renklerini olduğu gibi dış dünyaya yansıtmayı, utanmaksızın

Utanç denen o sümsük hissiyatı söküp atmayı beceremedim içimdeki demirbaş duygular arasından

Çekinmeden, gerilmeden, kasılmadan yaşamayı beceremedim şöyle geniş geniş, rahat rahat

Beşer aklımca en ince ayrıntısına kadar her bir şeyin hesabını yapma eğilimimin her zaman işe yaramayacağına, zira evdeki hesabın çarşıya çoğunlukla uymadığına kendimi ikna etmeyi beceremedim bir türlü

İçimdeki mürebbiye kılıklı, ciddiyet abidesi profilin üzerimdeki baskınlığını seyreltmeyi beceremedim

Beceremedim, beceremiyorum!

Farkındayım, inkâr etmiyorum

Lakin tüm bunları nasıl dönüştürebileceğimi bilmiyorum...

Bildiğimi zannettiğim tek şey şu ki

Çokça sabır gerektiren, değişik ve zorlu süreçlerden geçiyorum...