Dolu dizgin, değişiyorum
Arka bahçemde açıyor bal kokulu, turuncu portakal çiçekleri
Kalın kafalı, kel, bıyıklı küfürler doğrultuyorum sabahları ranzamda
Beni sevmen için mat bir kaya iken
Güneşler doğuyor her gün göğsümde
Dolu dizgin, çingene cümbüşü kadar candan ve renkli
Değişiyorum
Çocukluk tanrılarımın etleri çürümüş dişlerimin arasında
Mutsuz insanlar yaşıyor gözlerimin çukurlarında
Gökyüzümde bir kanat çırpışı renk kalmadı
Her sabah düşlerimdeki yeşil çimenlerin taze kokusunu bir fincan sabah kahvesinin alt tonlarına gizliyorum.
Sesim gökyüzüne uzanan mermer surlar arasında yankılanıyor
Her gece Tanrıların kopyalarına kanımla karışmış terimi bir sepet taze ekmekle adak yapıp satıyorum.
Gündüzleri düşler görüyorum,
Var olmadığım gri sedir düşler
Değişiyorum.