yine aynı şeyi yaptım, yine bu kocaman bunalımı taçlandırdım, büyük bir fiyaskoyla. geçen aylara rağmen bende değişen hiçbir şey yok. günahlarım bir çöp yığını gibi birikiyor içimde, bense arsız arsız sakız çiğneyip aynadaki aksime gülümseyerek bakıyorum. gözlerimin içi de boş artık, silmem gereken geçmiş gittikçe büyüyor, hangi çöp kutusu alabilir bu geçmişi?


sınırları aşıyorum, sınırlarımı aşmak daha büyük sınırlar oluşturuyor. nefes alabilmeye ihtiyacım var ama her nefeste boğuluyorum. nefes almaya hakkım yok. bir toprak yığınının altında kaybolmak istiyorum. oradan çıkamamak, yaşamın ucuna gidip oradan geri dönememek istiyorum. başkalarının kollarında, seslerinde, gülüşlerinde aramak istemiyorum teselliyi. içim ürperiyor, vücudumdaki tüyler kaybediyor yer çekimini. keşke internette profilini dondurmak gibi dondursam bu hayatı. o kadar kötü durumdayım ki sırf bunları yazabilmek adına yaptım bu iğrenç şeyi belki de. rilke'yi bir sevgilisi, rilke'nin yeniden yazabilmesi için terk etmiş. ne komik değil mi, onu sevmesini değil, yeniden şiir yazabilmesini seçmiş.


hislerim büyük bir trajedi. köprücük kemiklerimde acı, erkeklerin hiç bitmeyen alaylarında saklı. göğüs kafesim bile üşüyor artık, hava dişimdeki sinirlere dokunuyor. kendim olmanın kafa karışıklığı içerisindeyim, artık bildiğim tek bir şey var: ben kendim olmamalıyım. parmaklarımdaki deri yok oluyor gözlerimde, iskeletimi görüyorum. gözlerim dalıyor bir yerlere, daldığı en derin deniz. boğazımda kördüğüm, çözülemeyecek hiç. karıncalanıyor her yerim. üşümek istiyorum, fiziksel.