Sen beni kandıramazsın, ben sana inanmayı seçerim. Bu seninle değil, tümüyle benimle ilgili. Sen sanırsın… Buna rağmen içimdeki karanlık dahil bulunduğu yerden kaçıp kurtulmak ister, işte öyle acıyor. Bazı günler ölürken bazı günler hala bir güneş gibi parlıyor kafamızın içinde. O güne dönmek istiyorsun, imkansız. Tekrar edelim o halde; daha güzelini, daha ışıltılısını yaşayalım. Yok, olmuyor, cevaplar olumsuz. Bayılıyorsunuz mutsuzluk çıkarmaya. Lanet olsun, kalkıyorum ben. E böyle deyince de bana kendimi suçlu hissettirecek tüm oyunlara inanıp geri oturuyorum yerime. Evet, şimdi ne oldu? Hayda! Yine mutsuz. Şimdi gerçekten gidiyorum. Tamam, şimdi olacak, olur diye umut ediyorum. Umut her şeydir.