gece silkeledi yıldızların tozunu

döküldü tutunmuş dilekler 

seyre daldı kainat

belki kıyameti taşıyordu bir yalnızın ricası

belki tonlarca para

dilek yağmuruna tutulmuştuk topyekûn

kaçmadım bu yağmurdan

açtım bağrımdan iki düğme

sanki ben yaratmışım gibiydi dünya

açtım kollarımı

gözlerimi en tepeye kapattım

bende canlanacak ilk damlayı beklerken

binlercesini saçtım yıldızlara


-geceye sekmiş birisi

evrenin magandası seçilmişim-


açtığımda gözümü

ki bir deyim gerçekleştirdim

sahra gibi bakir buldum kendimi

dünyanın paydasında benim payım yoktu

gözcü kulelere sürüldüm

ufukta yıllarca ateş bekledi gözüm

sonunda alevler yanınca kader komşumda

bende sonlanacak bu zincir için bir sigara yaktım


-savaş başlatacak bir ateş ile sigara yakmak sağlığa zararlı değildir-


bültenlerde adım değerini katlamaya başladı sonra

kaçmaktan yorulup yaslandığım duvara

acımla bir yazı bahşettim

'susuzluğumu açlıkla giderdim'

her sanatkar gibi eserimi izlerken

ellerim arkamda görünmez iplerle bağlıydı

görünür oldu

aynasızlar yüzüme bakıp

beni de kattılar aralarına

-kalemim daha tutmadan kırılmış-


ölümlerden yaşamı beğendim

önce yaşam bir hayat gibi dolandı boynuma

altıma minderler serdi

sonra ayaklarımı yerden kesip göğe kurban etti

gece, senden son bir yağmur beklerim