Psikoloğun ayarları da bozuldu sonunda.

-Bu da deneyim yürü be koçum!

moduna girdi…

Her geliştirici “başarılı” imasına kaygı, “başarısız ama  ne önemi var” vurgusuna; mutlak anlamsızlık tepkilerim neden bence bu tavrına.

Uçup irtifa dengesini kaybetmek yada düşüp fazla dışarıda kalmak; hatta düştüğüm çukuru evim yapmak gibi bir eğilimimin varlığına o da ikna oldu sonunda.


“Deneyim” bizim güvenli kelimemiz artık. 


Hatta ben şöyle diyorum hayat için.

Hayat Ne için??

 

Yaşamak.

Tabi ki yaşamak. 

Bir eylem halinde, salt kendi anlamında. 

İyi kötü diye nitelendirmeden, her türlü hale rağmen yaşayabilmek

Varlığını hissederek, tam ve bütün kalarak, eksiğe gidiğe aldırmadan 

zamanı birbirinden ayırmadan 

aka aka 

dolunca kaptan boşalır gibi 

çoşa çoşa...


Emekle yürü koş

Dur kalk git kal 

Yavaşla hızlan


Ne isen sen

Nerdeysen orda ol

Özgür ol 

Ya da prangalı mısın sence o zaman onun hakimi de sen ol

Prangan  sana mahkum olsun sen ona değil

Hücren gemin olsun; diyar diyar gez

Tek kilit zihne vurulur unutma

Sen kendini hatırladığın sürece bu da mümkün değil

O zaman hiç korkma


.


Deneyim; 

Bundan daha pragmatik ve hayata döndüren bir kelimenin  varlığından kuşkuluyum.