Kurak bir diyârdan geldim ben buralara.

Pencereden bakınca göremezdim denizi.

Çatıma bir yağmur damlası bile düşmedi.

Gökte süzülen kuş, hiç konmadı câmıma.

Esen rüzgâra direnemedim, rûhumu üşüttü.

Kuru bir öksürükle nefes aldım, yıllar boyu.

Sonra bir gün, serin bir rüyanın içinde,

Denizi gördüm; masmavi, ışıl ışıl sularını!

Doya doya b'aktım, k'ana k'ana içtim.

Gözlerimde ölümsüzleştirdim...

Damarlarıma doldurdum, içime ç'ektim.

Uyandığımda ellerimde dalgaları, kalbimde maviyi hissettim.

Denize hasret, denize muhtaç bir ömrü göğüsledim...


• Her kalbin denizi, b'aşkadır...

Bu yüzden şiirde 'deniz' sözcüğü, ihtiyaca göre şekillenen bir varlık düşünülerek kullanılmıştır. Kime ya da neye baktığınızda, sizi denize bakar gibi ferâh hissettiriyorsa deniziniz odur.