Kurak bir diyârdan geldim ben buralara.
Pencereden bakınca göremezdim denizi.
Çatıma bir yağmur damlası bile düşmedi.
Gökte süzülen kuş, hiç konmadı câmıma.
Esen rüzgâra direnemedim, rûhumu üşüttü.
Kuru bir öksürükle nefes aldım, yıllar boyu.
Sonra bir gün, serin bir rüyanın içinde,
Denizi gördüm; masmavi, ışıl ışıl sularını!
Doya doya b'aktım, k'ana k'ana içtim.
Gözlerimde ölümsüzleştirdim...
Damarlarıma doldurdum, içime ç'ektim.
Uyandığımda ellerimde dalgaları, kalbimde maviyi hissettim.
Denize hasret, denize muhtaç bir ömrü göğüsledim...
• Her kalbin denizi, b'aşkadır...
Bu yüzden şiirde 'deniz' sözcüğü, ihtiyaca göre şekillenen bir varlık düşünülerek kullanılmıştır. Kime ya da neye baktığınızda, sizi denize bakar gibi ferâh hissettiriyorsa deniziniz odur.
Melike Baran
2024-11-19T08:24:03+03:00🙏🏻✨
Hakan Akçin
2024-11-19T00:22:46+03:00Eyvallah hocam
Melike Baran
2024-11-19T00:12:37+03:00Denize bakar gibi ferâh hissettiren şeylerin varlığının duygusuyla, varlığı olmayan şeylerin ise hayâliyle kaleme aldığım bir şiir aslında. Varlığı olmayan şeylerin hayâli, daha ağır basıyor.
İşte o deniz, her yerde ışıldayabilir insâna. Fakat hangi sûrette olacağı bilinmez...
Yorumunuz için teşekkür ederim.
Hakan Akçin
2024-11-18T23:25:15+03:00Sonra bir gün denizi görmüş olmanıza gıpta ile baktım fakat insan içten içe de kıskanıyor. Deniz ne güzel tasvir edilmiş ama o denize varmak bir ütopya gibi. Kaleminize bereket