"Gün doğmuş, kuşlar yine cıvıl cıvıl ötüyor, tüm ölen kişilerin yerine yaşıyorum, hayatım devam ediyor, sığ düşüncelerimden kurtulmalıyım artık; bu dergi kendimi değiştirmeme, şu hayatta yalnız kalma fikrimin değişmesine vesile olmalı. Kalkıp kahvaltımı yapmalıyım, bugün büyük gün, yazı yazıp göndermem gerek dergiye."
Böyle düşünüyor ve kalkıp kahvaltısını yapıyor.
"Evet bugünkü yazımda her ne olursa olsun ölüme karşı yaşamayı yazacağım."
Ve yazısını yazmaya başlar kendi anne ve babasını örnek verip. "Her ne olursa olsun güzel yaşamalı, yalnız kalmamalı, sevmeli, öpmeli, gezmeli, yemeli, içmeli ve hayatı dosyasına yaşamalı..." diye devam ettiriyor yazısını. Bir kahve koyuyor kendisine. "Ulan Ali, yaşa artık şu hayatını, ölenlerle birlikte mi öleceksin sen de, yaşa hayatını gitsin be!" diye söyleniyor. Ve yola koyuluyor, evin kapısından çıkarken "Evet, değişim zamanı beyefendi, değişimin ilk adımını at bakalım." diyor.
Buluşuyor sıkı dostuyla, gülerek,
"Günaydın kardeşim, naber?"
Dostu şaşırıyor, ne oldu bu çocuğa böyle, nasıl pozitif gelebiliyor yanıma, sanki geçen günlerde ölüm haberi almamış gibi.
"Sana da günaydın kardeşim, bir haber yok, getirdin mi yazını?"
Karşısında dostunu böyle pozitif gördüğü için gülümsüyor.
"Getirdim. Matbaaya gidip diğerleriyle de buluşsak mı Anıl?"
"Olur, gidelim."
Matbaaya gidiyorlar, Ali'ye üniversiteden beri aşık olan Selin de orada. Ali heyecanlanmaya başlıyor. Vakit kaybedemem; bu yalnızlığı, bu sıkıcı hayatı değiştirmeliyim.
"Selin naber?"
"İyidir Aliciğim, sen?"
"İyidir ben de, işte en çok hayalim olan şeyi yapacağım, dergi yazarlığını."
"Biliyorum, benim de buydu."
Gamzeleri vardı Selin'in, Ali ilk kez bu kadar dikkatli bakıyordu yüzüne. Aslında kalbim senin yanında ne kadar çok hızlı çarpıyor, heyecan duygusu nasıl daha da artıyor, sen mi olacaksın benim hayat arkadaşım?
Gel zaman git zaman dergi büyümeye başlıyor, Ali her zaman daha iyi yazılar yazıyordu. Selin'le ilişkisi sevgililik boyutuna ilerlemişti. Bir gün topladı arkadaşlarını.
"Biliyorsunuz arkadaşlar ben yalnız bir adamım, ama hayatıma sizler ve bu dergi geldi, şimdi sizden bir şey isteyeceğim, bana yardım ederseniz Selin'e evlenme teklifi edeceğim."
Arkadaşlar tek bir ağızdan "Seve seve yardım ederiz kardeşim." dediler.
Ve Matbaayı süslediler, Aslı da dışarıda Selin'i oyalıyordu. Ve matbaaya geldiklerinde Ali yaptı sürprizini, Selin bu mükemmel teklife ne diyebilirdi ki "Evet, seninle evlenirim" demekten başka?
Şimdi işte hayatın yaşanması gereken bir yer olduğunu; ailenin, kardeşliğin ne demek olduğunu, nice ölümler yalnızlığı itse de önlerine, yalnızlık fikirlerinin değişmesi gerektiğini hep birlikte anlamışlardı. Ve hepsi mutluluğu yakaladılar.
Son.
(İlk yazdığım öykü sürecinde desteğini, yorumunu esirgemeyenlere sonsuz teşekkürlerimle...)
Cem Kılınç
2020-10-15T12:01:23+03:00Her birinize yorumlarınız için teşekkür ederim, evet haklılığını var ilk öykü yazma sürecin olduğu için istediğim kurguyu pek veremedim, ayrıten okuyucular sıkıldığı ve metnin gidişatı kötü olabildiği için seriyi devam ettirmeme kararı aldım. Bozuk bir metin verdiğimin çokca farkında olduğumu söyleyebilirim. Haklı ve tarafsız yorumlarınız için teşekkürlerimi sunuyorum:)
Bilal ERSEÇKİN
2020-10-15T10:25:14+03:00Uyum konusunda sıkıntı yaşıyor olsanızda final için gayet iyi kaleminize sağlık.
Serhat Tepe
2020-10-15T09:07:30+03:00Önceki yazdıklarınla mukayese edecek olursak -ki insanın kıstası kendidir- üslup açısından iyi bir iş çıkarmışsın ama kurgusal anlamda bir tatmin sunmuyor açıkçası ve bağlantı kurma işi de aceleyle yem edilmiş gibi. Takdir edersin ki öykü bütünlüklü bir alandır. Kurgu da, dil de eşdeğerde iyi devam etmeli. Bu da hocalarımın da dediği gibi çok okuma yaparak ve denemekten imtina etmeyerek kazanılan bir şey. Eline sağlık Cem.
Atakan Aydın
2020-10-15T08:11:41+03:00Senaryo iyi ama esra hanımın da dediği gibi çok kitap okumalı, zaman aşımları, karakterden çıkıp kendini anlatır gibi anlatmaların, öykünün içine dalmamızı engelliyor.
Tabii bu işler kolay değil, çok okumalı çok yazmalı, kalemine sağlık.
Mahsum
2020-10-15T04:42:41+03:00Uzun süredir ben de öykü konusunda kafa yoruyorum. Bunun için çok sık okuma yapmaya başladım; konu üzerine üslup üzerine. Fark ettiğim şey şu oldu bu süreçte, geçişler, zaman, olayların bağlanması gibi konular çok okuma gerektiriyor. Metniniz bu yönüyle bakıldığı zaman zayıf kalmış bir anda düzelen bir karakter nasıl düzeldi ne oldu ben bunu detaylı görmek isterdim. Belki seri olabilirdi daha iyi anlatabilmek için. Zaman konusu da önemli burada. Anlatımda bir bozukluğa sebep oluyor aksi durum. Çaba her şeyi daha iyi kılar, kaleminize ve çabanıza sağlık.