ilk kez dürüst olacağım size

belki de en çok kendime

bir kez nefes alıyorum, sarıyor vücudumu büsbütün soğuk...

tamam da kızım bu o kadar da kötü değildir şimdi belki de.

yapacağım ve kurtulacağım tüm bunlardan bu tıpkı yanardağa atlamak gibi benim için

bir an hatırlıyorum seni, bana benziyorsun...

derler ki:

bebek olunca hatırlayamıyormuşsun... bizim aramızda farklı bir bağ vardı biliyorum 23 yılın sonunda hissediyorum ben ellerini omzumda.

ah benim yalnızlığım...

aynaya baktığımda, parmaklarımı yüzümde gezdirdiğimde senden bir parça bulmak artık zorlaşıyor benim için... yüzünü görmediğin birine nasıl bu kadar sıcak kalabilir ki duyguların? tek bir anım yok seninle...

dudaklarımdan bu kelimenin çıkması düşüncelerime ihanet ediyor belki ama seni özledim anne.

hıçkıra hıçkıra ağlayıp sarılmak istiyorum sana...

ne zaman başka bir şeye ağlasam sonunda hep sana geliyorum, kapanmayan tek yaram sensin çünkü biliyorum...

bi görsen beni güçlü durmak için verdiğim

pozları bi çare tutunmaya çalışıyorum işte ihtimallerin heyecanına kapılıyorum

uzun bir bekleyiş benimki.

pencerenin pervazında, yatağımın altında, karanlık bir yurt koridorunda.

sonra ansızın açılıyor kapı, tuvaletten gelen su sesleri bir kez daha hissetiriyor o meçhul yalnızlığı... meğer ne çok yalnız kalmışız hepimiz tam burada.

biri çok huzurlu uyuyor, dali'den tablolar çiziyorum tavana...

yoğun sarılar kullanıyorum, belki yıldızlı gece tablosundan kesitler, neden bilmiyorum birden gözlerim doluyor. kulağımda ince bir arya... şimdi bir kez daha ağlarsam söz veriyorum huzurla dalacağım rüyalara.