Gün gibi ortadayım,

Gün gibi güneş düşlerim.

Döküle döküle gelmişim.

Örneğin duymamak bir fiil kendince

Körkütüksün sen.

Bir yaş daha atlıyorum da

Söylemeli mi yeniden o şarkılardan...

Beni dinleyebilirdin,

beni dindirebilirdin.

Kısmışlığımla kaldım radyoyu

Üstelik kuşlar da ötüyordu.

Duysam bir kez daha inmişsin o yokuştan

Dilim tutulurdu.

Kim bilir kaç yaşına girdim.

Kaybedilen bir kitap gibi hissettim,

Güneş yokmuş gibi...

Sonra,

Hatırladım birden kuşları

Yaşasın mavilik...

"Olduğu gibi bırak" diye bağırdı biri

Sevi, bir lokma ellerindi

Bildim.

Oysa geçmemişti bizden daha

Kafi.

Uyanıksındır şimdi

Belki şarkı dinliyorsundur

Zaten çayını da şekersiz içiyorsun

Sesin de

Sen de

Şarkıların da yok

Kalmış bir kağıdın kesiği payıma.

Şimdi kim bilir kaç yaşındayım.

Birazdan uyursun

Belki de şarkı söylüyorsundur

Bir şarkı olsaydım içlenirdim unuttun diye nakaratını

Keşke sesine sarılabilseydim.