dünya derdi sırtına semer ve hörgüç edilmiş,

manasız top tüfek sesleri kulağına hançer kesilir.

tüm devinim çarkları kendini yok eden kara deliktir.

soluk barındırmayan kentler ise ufuk sırası külfet,

aciz yeryüzü, kibirli hasımların nahoş nizamından ibaret.

tanrı savaşıdır diye ateşe verilmiş köyler peşi sırayken

kötülük, sayısız kere kendini bulamayanların feryadı,

trajik sahne oyunlarının ilhamı ölü çocukların yüzü,

velhasıl kervanın devesi, kurduğu düş başına keder yüklü.

 

kervan, imgesel yasalarla lahit üstüne kurulmuş.

tacize defalarca kılıf olmuş sarıklı bir sürü herif,

misyonerler tüm köşeleri tutmuş, vebadan da tehlikeli,

hürmetin dayanağı kaba kuvvetten doğan perhiz,

tecavüzler, ruha karşı işlenen kasti birer cinayettir.

çocuk yaştaki kadınlar, mısır korkuluğundan değersiz.

 

kervandaki her varlığa nimettir denmiş,

köklü ve dört ayaklı her şey dümdüz edilmiş,

aklını yitirmiş bir hastalık kol geziyor yer yer,

deve, mesih’in çivileriyle kör edilmek ister.

iyi şeylerin iradesi saman alevi kadar.

hayat kadınlarının acıklı gülüşleri,

insan kisvesi altında çocuk katilleri var.

cehennem senaryosu dünyaya indirgenmiş

yine de ateşi tanımıyorken aydın zihinlerin elleri,

hangi tuvale fırça olabilir kötülüğün suretleri?