Özgür olmak sorumluluk istiyordu. Sanırım artık bu sorumluluğu taşıyamıyordu ve vardığında düzen bulabileceğini umduğu bir yolculuğa çıkıyordu. Tamam ama o düzenden hoşlanmazdı ki.


Birkaç şişe şarap ve hoş bir akşam yemeği, sonunu bilmediği ama karşılaşacağı şeylerden korktuğu bir yolculuktu onunki. Tek bildiği gecenin şarapla kapanacağıydı. Belki de bu yormuştu onu, belirsizlik...


Sanırım seni bu yoldan geri çevirmek, sana karşı büyük bir saygısızlık olurdu. Peki o zaman bir bilet de bana ayır. Çünkü sana eşlik etmek benim için bir onurdur.


Belki gökyüzünün geceyi karanlığıyla örttüğü bir akşam geceyi küçük bir mumla aydınlatır ve birkaç kadeh şarapla yolculuğumuza mola veririz. Aklımızdaki derme çatma mekanlarda kalan saçma düşünceleri gezegenin bir kenarına fırlatır, onlar dönene kadar biraz kestiririz. Biliyorsun onlar bumerang gibidir. Ne kadar uzağa fırlatırsan fırlat aynı hızla sana geri döner. Onlar dönene kadar vaktimiz var.



Sanırım mola bitti, artık yola koyulalım.