Coğrafya ve şartlar aynı olmasa da bana hep kuzenimle olan anılarımı hatırlatır. Mesela deste deste leylak yapıp satardık. Çoğu zaman paramızı alamadığımız anlar da olurdu. Sonra biz bir köşede saklanıp paramızı vermeyen canavarlara birer taşla karşılık verirdik. Doğarken kulağımıza Karl Max'ın Das Kapital'ini üflemişlerdi sanırım. İnsan dünyaya kafa tutma cesaretini ancak yaşıtı olan bir kuzeninden alabilirdi.
Sonrası tatlı bir kaçış işte.