“bizden de bir aile olmaz mıydı?”
dedi oğlan, sıcak bir yaz akşamı kumsalda otururken...
işte her şey böyle başlamıştı, aslında her şey bir yerden başlamalıydı
birbirlerini nasıl mı seviyorlardı?
bazen dalgalı bir deniz kadar hırçın
ya da
edebiyat orta bahçesi'nde içilen çay kadar keyifli,
ve bazen terk edilmiş bir ev kadar yalnız
beraberlerken pusuladaki tüm yönler birbirlerini gösteriyor,
saatler ise oracıkta duruyor gibiydi
o kadar alışılmışlığın dışında bir sevgiydi ki bu
her kavga ilk kavga kadar sert,
her buluşma ilk buluşma kadar heyecanlı
ve bazı hisler vardı
hisler ve hissettirilenler
çocuk kaybetmekten korkuyor
kızsa hep şüpheci
bilmedikleri bir yolda yürüyorlardı
ama
o kadar eminlerdi ki
mütemadiyen böyle kalacağına
ve birbirlerini sevdiklerine
ya... işte öyle...
sonu yokmuş ki sevmenin