Peki ben, hangi dünyanın insanıyım? Karar veremedim. Kimin ismine ömrümü adadım, kime kul oldum? Af Rabbim af...


Söz verip de yap(a)madığım şeyler var Rabbim. Dağların kaldıramadığı yükü aldım da neden şimdi o dağların altında kaldım? Beceremedim sana kul olmayı. Beceremedim dünyadan geçmeyi. Oysa yine gelsem, başımı eşiğine koysam, baştan başlasam...zulmette kalmış gözlerime nurundan verir misin?


Bir avuç mümin kurtaracak bizi. Sütün bir kaşık yoğurtla mayalanması gibi bir avuç mümin toplayacak bizi. Ayağı kaymayan, sağlam müminler... Zamanı okuyan, mekanı okuyan, zamanın ve mekanın ötesinde müminler... O bir avuç mümin, Nil olup uzanacak zeytin ağaçlarına ve Aksa'da dizilecek dağlar gibi.


Atlar koşacak yeniden bozkırlarda, önde yüreği Ömer kesilmiş bir çocuk. Ülkemden yükselecek melekler ve kanatlarıyla kuşatacaklar yara almış her bir kara parçasını.

Birimiz secdede, birimiz rükûda, birimiz uykuda iken...


Ey israf çağı mağduru! Uğruna yaratılmadığımız yerlerde nefesimizi israf ediyoruz.


O bir avuç müminden olabilme potansiyelimizi dağıtıyoruz dünyaya.


Aradığımız izzet Allahın yanında.


Düşman hiç durmayacak...


Biz de...


Velhasıl maya olmaya bakalım dostlar.