Son zamanlarda okuduğum en anlamlı ve reel eserlerden. Konfor alanından bir an olsun uzaklaşma sorumluluğunu alamayan, totalitarizme seve seve boyun eğmeyi tercih eden, çuvaldızı hep başkalarına batırmaya çalışan, kendi iç yolculuğunda kendisiyle hesaplaşamayan ve hatta kendini tanımazdan gelen kendini küçültmüş tüm insanlığa sert bir manifesto. Kişiliğinin hatalı üretim misali geliştiğini görmezden gelen büyük adamların hicvi de denebilir. Patrimonyal sistemde yaşamayı, istediği mutluluğa tercih eden toplulukların bir zamanlar çığırttıkları ‘eşitlik’ şarkısını bölmeleri, sadece kendilerine olan güvensizliklerinden kaynaklanır. Eğitim seviyesi düşüklerin birer birer paramiliterliğe adım atması, kötü adamlar yerine iyi adamların veya buluşların yuhalanması, yok edilmesi, kendi komşusunu katletmesi gibi gerçekleri konuşmaya cesaret edemeyenlerin ağzından sadece homurtu çıkaran bu eser, inançlara, değerlere ve fanatizme çomak sokan bir nutuktur.