Şöyle bir durup baktığımda hayata ara vermiş olmanın huzuruyla dolu içim. Omuzlarımsa yüklenmiş acının, ızdırabın kederini dörtnala yine...

Her anınızı sonsuzluklarla çevreleyenlerden misiniz yoksa benim gibi aceleci ve huzursuz elleriniz mi var? Aceleci ve huzursuz ellerim aceleciğine dur demeyi bileli bir hayli oldu. O aceleci parmaklarla bir yüzün ayrıntılarını gezerken fark ettim, anı sonsuzlukla çevreleyebilmeyi. Bir çift göze bakarken kahvaltıda bal aramaz olur muydum? Hani şu her gün çayımın yanında ekmeğimin üstüne sürdüğüm. Evet evet, o bildiğimiz bal ya!


Bir şeyleri severken ve onu nitelendirirken hiç ardını düşünmüyoruz çoğu zaman. Eğer benden birazını alıp giderse "Kahvaltıda bal olmadan yapabilir miyim?" diye düşünmüyoruz mesela. Bu kadar anlam yükleyip, omuzlarımızı çaresiz her yükü sırtlanmaya ikna etmeyi ne ara başarabildik? Aşk uğruna...


Cemal'in Tomris'e dediği gibi "Daha ne'n olayım isterdin onursuzunum senin."


Birini suyun üstüne çekmek için kendini batıran bir cankurtaran düşünün şimdi. Her birimizin her gün yaptığı bir şeyi imgeleştirmek amacım. Her gün kendi sonsuzluğumuzu yaratmak için heyecanla kalkıyoruz o yataktan, rollerimize bürünüp şıkır şıkır çıkıyoruz evin kapısından. Topuk seslerimiz rolün hakkını verdiğimizin kanıtıymışçasına canımıza değiyor. Ne de güzel canımıza değiyor ama! Suyun üstüne çıkmak istemeyen birini yukarı çekmeye çalışmak önce topuk tıkırtılarının sesini kesmesiyle başladı, bir gün diğer topuğunu kıracak, diğerine de sıra gelecek merak etme. Sen de çakılacaksın suyun dibine sonunda.

Başında iyi gidecek her şey. Birkaç santim yukarı çekebildiğinde kalbin çok hızlı atacak. Mutluluğun sırrı mutlu etmekte bilirsiniz. Ama her büyülü şeyin bir sonu olduğunu unuturcasına tüm enerjimizi verdiğimizde, onla beraber dibi boylayan da biz oluyoruz işte.


Derin derin nefes alıp kendini yukarı çekmeyi bile düşünmeden kaderini kabulleneceksin o suyun dibinde.


Suyun dibine çakılmadan suyun üstüne çıkabilecek cesareti bulabilenlere selam olsun, beraber dibi boylayanlarla aşağıda buluşuyoruz.