Hoş geldin
Sen geldin geleli uçan kuşa, açan çiçeğe
Görevini yerine layıkıyla getiren her bir şeye
Sevgiliyim
Yaşam mücadelene zoraki katılış öncesi
Alarm sesine savurduğun nefretine
Kucak dolusu sevgimle ilk müdahaleyi
Yapmak isterdim
İyi kilerin tükenen ömrüne
Gurur pazarından kendime
En pişman edici sitemkar
Gururu satın alıyorum bugün
Cepler dolusu
Mutluluklar biriktirirdim her gün
Ağacından kiraz çalınmış komşunun
Zorla boşaltılmış cepleri
İki tokat yemiş kırık kalbiyle
En kıymetli hazinesiydi bu direniş
Çocuğun
Yaşamak istemediğim günler
Bir hareket, bir mesaj, bir varlık belirtisi
Bazen bir dakikaya kalmayan tahammülüm
Senle boyladı zindanın en dibini
Gücünün zirvesinde
Bir balyoz elinde
Kızgınlık dolu sinirle
Ölümcül bir darbe
Hangi duvar dayanır bu zelzeleye?
Kim istemez sana benzemeyi?
Böylesine bir güce tamah etmeye
Kimin gözü var zenginlikte?
Paraya mı hürmet edeceksin yoksa?
Mal varlığım üç beş parça eşya
Yazdıklarım ve on yıllık bir sevda
Sana verdiğim sevgi
Hiçbir dünya malıyla ölçüşemez asla
Ziyan değmesin isterim
Kininden, nefretinden ve bütün kötü mahlukların
Tahammülsüz huylarından
Ve öyle mutlu, neşeli bir insan ol ki
Sevdiklerinin üzerine de bir güneş gibi
Doğ her zaman
Seni seviyorum
Hoşça kal