"Dirmit o günden sonra hep sözcüklerden bir yorgana sarındı. Sözcüklerden bir yatağın üstünde uyudu. Sözcüklerden yapılma bir sandalyenin üstünde oturdu." S.179

Sevgili Arsız Ölüm, Türk edebiyatının kadın kuşağı yazarlarından Latife Tekin'in okuduğumuzda Latin Amerika cini Marquez'in, "Yüzyıllık Yalnızlık" romanı tadı alabileceğimiz; büyülü gerçekçilik akımınınsa uçan süpürge gibi kendini hissettirdiği, iki bölümden oluşan, Dirmit'le birlikte toplumsal cinsiyet rollerimizi köyden kente göçün yedi çocuklu ailede çatlaklardan sızdığı, yazarın kadınsılığını yarı biyografik, yarı şiirsel:

"Kendi kızlığından sonra Mahmut'un erkekliğinin yoklanması Dirmit'in kafasında olmadık düşüncelere yol açtı. Kendisinden iki yaş küçük kardeşinin kadına gitmesini 'gitti de az daha ölecekti' diye değil de 'niye ben de erkeğe gitmiyorum' diye kafasına taktı."

Cümleleriyle okuyucuya geçirdiği, yasakların Dirmit'e acı verip şiir vermediğini, Dirmit'i yer yer Latife Tekin gözüyle okuduğumuz ritüellerin, yaşayış tarzlarının gözesinden içen yazarın müthiş romanı.



Eserin tiyatroya uyarlanmış hali de izleyiciyle buluşuyor. Aynı zamanda büyülü gerçekçilik akımıyla ilgili okuma yapmanızı da öneririm. 🌸