Günlerden salı bayım. Aralık ayındayız ama yerlere kar düşmedi henüz. Birkaç gündür soğuk olan hava bugün ısındı biraz. Sanki bütün bunları size yazmam için bugünü beklemişim.
Bayım, bazı şeyler hallolmuyormuş. Düzelmesi için de beklemek gerekiyormuş ama ben sabırlı değilmişim. Şimdi çok saçma bir yerden konuya gireceğim ama sonu güzel bir yere bağlanacak merak etmeyin. Bundan 1 hafta önce meyve yerken dişim kırıldı ve ertesi sabah dişçiye gidip çektirmek zorunda kaldım. Çok korkuyordum dişçilerden ve yıllarca inatla çekmediğim dişimden sadece yarım saat içinde kurtulmuştum. Doktor birkaç gün dilinle yerini kurcalama, o tarafla yiyip içme yeri çabucak kapanır dedi. Öyle de yaptım. Yalan yok en başında çok zorladım kendimi o tarafla yiyip içmemek için ya da dilimi oraya götürmemek için ama sonra alıştım.
Yıllarca ağzımın içinde olan o dişin yokluğuna 1 haftada alıştım bayım. Sanki daha öncesinde hiç orada olmamış gibi. İçimdeki o boşluğun da kapanması için kurcalamayı bıraktım artık bayım. Açıp açıp bakmıyorum defalarca fotoğraflara ya da geçmiyorum o yoldan bir daha. Yakınından bile geçmiyorum. O şarkıyı dinlemiyorum artık.
Keşke bir kerpeten ile çekip alsalar şu içimdekileri bayım...
Gmail :odemisnurhayat@gmail.com,
Instagram: hayat_odemis