Dışarda mevsim baharmış, gezip dolaşanlar varmış diye giriş yapmak istiyorum. Bilenler bilir çokta güzel türküdür. Çok anlamlı sözleri var, çok severim. İki gündür durmaksızın dinliyorum ama henüz bıkmadım, bıkmam da zaten. Bahar geldi, ağaçlar yeşillendi, çiçekler açtı. Güneş tepede, bulutlar şekilden şekile giriyor. Canım Karahindibalar yeryüzüne sayısızca adım atmış. Her gün geçerken Karahindibalara günaydın diyorum var olan neşemle çünkü neşesiz günaydın dediğimde solabilirler. Belki de solmazlar ama olsun..

İlkbaharı çok severim, sonbaharın hüznünde kaybolup giderken, kışın fırtınasında tüm yaprakları döken ağaçlar yeniden yeşilleniyor ve insana umut veriyor. Bakın diyor, size rağmen yine bahar geldi ve ben yine yeşillendim. Çok saygı duyuyorum ağaçlara, çiçeklere, otlara, Karahindibalara... Ama en çok güneşe saygı duyuyorum kışın ortasında bile bazen bulutların arasından çıkıveriyor.

Keşke bende doğa gibi olsam diyeceğim ama aslında zaten öyleyim ki. Sadece bazen, ağacı tutup sarsıp sarsıp yapraklarını dökmeye çalışan insanlara direnemeyince dökülen yapraklar gibi bazen dökülüyor benimde yapraklarım. Kaçıyor her şeyden keyif alan ruhumun neşesi... Üstesinden nasıl geleceğimi bazen bilmiyorum bazen de biliyorum ama yapmak istemiyorum. Kendime hüznü yakıştırdığımdan değil de karşımdakini üzmeyeyim diye. Aslına bakarsan karşımdaki belki de zaten üzülmez ama içimdeki o "belki üzülür" hissine karşı koyamıyorum.. İstesem ona da karşı koyarım biliyorum hemde adım gibi ama işte, ama....


Bazen çekip gitmek gerekiyor sanırım, her şeyi oturup düşününce asıl olanın gitmek gerektiğini o kadar iyi biliyorum ki... Gitmek, benim yaptığım en iyi şeydi.

Keşke beni gitmem için bu kadar zorlamasaydı. Sabrımı bu kadar sınamasaydı...

Bana her zaman sen çok güzel, çok iyi bir insansın derdi, beni sevmesinden bağımsız olarak. :)

Evet kendimle ilgili bildiğim en iyi şey, gerçekten iyi bir insan olmam. Bunun farkında olması beni tabi ki mutlu etti. Ama iyi olmak malesef bazen yetmiyor. :) Şimdiki aklım olsa iyi olmaktan yine vazgeçmezdim. Ama sustuğum şeyleri bağıra bağıra söylerdim..

İnsan bazen hak etmediği davranışları maruz kaldığında, hareketin sana yapılmasından ziyade karşıdaki insana da yakıştıramıyor. Ben bunu zaten hak etmedim evet ama onda da bu hareket hiç durmadı ki, bu hareket sana yakıştı mı? Bazılarında bazı hareketler tabi ki durur. Üstüne biçilmiş kaftan gibi, evet yaptı çünkü bu onun yapabileceği bir şey.

Bazılarında da nasıl yani ya? Bu sende hiç durdu mu? Bu hareketi senden beklemezdim ki ben gibi. S beden giyen birine XXXL giydirdiğinizi düşünün. Tam olarak böyle işte, durmadı ki sende xxxl.

İşte ben o xxxl giydiğinde sesimi çok çıkarmadım çünkü deli kızlar da hata yapabilir. Yapmaması gerekirdi ama yaptı. Karşılığı mı? :))

Neyse...

İlkbahardan konu yine nerelere geldi. Diyeceğim o ki; ilkbahar gibiyim, sonbahara elimden geldiğince direnip, kışa bazen yenik düşen bir ağaç ya da kır çiçeği, belki bazen kara bulutlardan gülümseyen bir güneş. İlkbahar benim mevsimim, artık çiçek açma zamanı :)

Bana şans dileyin.