Ömrümün ağıdı bu

Ağarttığım saçların hikayesi bu

Doğduğuma pişman olalı çok oldu

Yaşadığım her güzel günü saymayı bırakalı çok değil

Zor bela okuyup mimar olan birinin hikayesine tanık oldum

Anadolu'nun tenha bir köy yolunda

Gezgin edasıyla boş cebimizle çıktığım yolda

Mimar oldum, mezun olduğum gün babam öldü dedi

İlk işim olarak babamın mezarını yaptım

Sanırım bu kadar kötü başlanmaz çalışmaya

Çünkü ilkler unutulmaz asla

Her ikincide

Her üçüncüde

Hatta on beşincide

Ya da bir milyon üç yüz altıncı kerede

Hep ilkinin hayali kalır insanda

Onu hatırlar

Zaten sonraki çoğu

Ona benzediği için var

Konu işti pardon

Yaşamak ile yaşlanmak arasında çok fark var


Bir

İki

Üç

Dur sayma

Saklanmadım henüz

Bulmasın beni inzibatlar

Yürümeyi yeni öğrendim şimdi ise hemen kaçıyorum

Kaçıyorum

Şimdi başla

Dört

Beş

Altı

Yedi

Düşemem şimdi

Simiit diye bağırırsa komşular

Düştüğüm anda başlarlar tekmelemeye

Bir de beni bulunacaklar listesine yaz

Sen bulamazsan kaybolmayalım bari saklanırken burada

Başlıyorum koşmaya

Hazırım, say

Sekiz

Dokuz

On

Haydaaa

Siz yiyin anne tokum ben

Oyun oynuyoruz

Mutluluk sayıyor şimdi

Saklanma sırası bizde

Yakalamasın komşular

On biiir

On ikiii

On üç

Dur sen şimdi baba sırası değil

Henüz çok erken okunmadı daha

Ben daha namaz kılmayı öğrenmedim bile

Cenaze namazını zorla kıldırma

On dört

On beş

On altı

Oyun yarıda bırakılır mı sevdiğim

Gitme sen sobelemeden bitmez bu oyun

Sen yine de saklan,

Ben olmadığın yerlerde seni ararım. 

On yedi

On sekiz

Geç oldu artık

Sağım solum saklanmayan sobe

Ben şimdi ebeyim, hayat da acılara gebe

Şimdi siz saklanın

Ben bulamadıkça elma diyeyim. 

On dokuz

Yirmi

Hüzün gördüm seni

Sobe sobe sobe

Gel yanıma gördüm işte

Mızıkçılık yapma

Yirmi bir

Yirmi iki

Mutluluk, arkama saklanacak kadar aptal olma

Hemen bulurum seni

Sen benden önce beni sobelemezsen tabii

Yir... 

Yirm... 

Yirmi üç

Sonra kaç geliyordu

On filan gelse olur mu? 

Otuza kadar saymayı bilmem 

İki kere on beşe kadar saysam olmaz mı

Peki sus

Yirmi dört

Yir... 

Yirmi... 

Yirmi...... 

Yirmi d... 

Olmuyor

Herkes saklandı

Bitiremedim ben hâlâ

Kalakaldım burada

Peki nefes alayım

Yirmi dört

Yirmi beş

Yok be insanın alerjisi olur mu saymaya

Saçmalama

Unuttum gerisini

Sayıyormuşum gibi yapıyorum

Yirmi altı. 

Yirmi altı

Yirmi altı

Olmuyor

Annem eve çağırıyor

Ben oynamıyorum

Mızıkçı değilim

O kadar uzun süre oldu ki görmeyeli

Saklanmak için bir yere ihtiyacı kalmadı kimsenin

Görsem de tanımam

Saklansa da

Ben kendi yüzümü bile unuttum

Her sabah aynaya sobe

Yüzüm gözüm, kaşım, kesik sakalım

Sobe

Kaçta kalmıştım

Ha evet

Yirmi altı

...