Kader çarkının işlediği anlar vardır. Saati zamanı geldi mi patlamaya hazır bir bomba gibi. Ya da bazen senin seçtiğin bir kapı, bir yol gibi. Götürür seni. Ya kaderinin başladığı ya da bittiği yere. Bazen birileri için her şey sıfırdan başlar. Bambaşka bir benlikle kalkar bedeni yataktan. Neleri bırakmıştır arkasında, neleri çıkarmıştır hayatından. Bir başkası en zirvedeyken batar bir fırtınalı ve yağmurlu bir gecede. Yavaş yavaş kaybolur bedeni denizin en derinlerine. Ya nefes almak için çırpınır durur ya yüzmeyi öğrenir çırpınırken. Birinin onu çekip çıkarmasını belki de bekler. Ya da belki de çoktan teslim olmuştur o karanlık dalgaların zincirlerine. Yaşamanın ağır olduğu bu dünyada kat kat giyinmeyi öğrenir insan. Kimsenin baş edemediği yükleri bindirir sırtına. Aslında insan bile bile eşek olur. Taşır sırtında başkalarının yükünü. Baş etmeyi bilmediği bir dünyada daha da zorlaştırır her şeyi. Bilmese de öğrenebilir insan. Çabalamak hafifletir, iyileştirir saklı yaraları. Bir gün çıkarmaya başlatır üstündeki kat kat kıyafetleri. Başardıkça durulur dalgalar. Ve insan deniz kızına dönüşür. Artık kurmuştur denizin içinde de hakimiyetini. Yaşamayı bilmediği bu dünyanın bir parçası olmuştur.