Ayak izlerini takip ettim bugün zamanın, aynı düşte birleşiyor zihinlerimiz ufkun ötesinde bir yerde. Unutmuş olmak için hayallerimizi yara izi almadan kurtarmak için tutunuyoruz yarın dediğimiz gölgelere. Sonların içinde saklıyoruz umut kırıntılarını geçmişten arınmış başlangıçlarımızı yaratabilmek için.

Ne bulduk ki sureti değişmiş aynı sokaklarımızda gezinirken kırmızı uyarı levhaları var hâlâ ruhunun odalarına asılmış. Yüzünde kabullenilmemiş yalnızlıklarından çizgiler, beyninin kıvrımlarında maskesi düşmüş benliklerinin cesetleri fısıldarken fikirlerinin nefesini ardına bakmadan nasıl devam edebilirsin ki? Yerini değiştirdin sadece pişmanlıklarınla beklentilerinin, önüne bir heykel yarattın kalıpları sana öğretilmiş gerçekliğin parçasından dokunduğun an parçalanacağını bildiğin halde kendini unutmak pahasına koşuyorsun ona. Ruhun çoktan kayıp kargaşalarında, kendi cehenneminden kaçmak için kabullenmişsin, yarım kalmışlıkların içinde ölüyorken aynadaki yabancıya gülümsemeyi.

Biliyorum anlamları daha derinlerde aradıkça kelimelerin kafanın içinde çığlık atacağını, biliyorum huzursuz bir havada nefesin kesildiği için hiçlikle gerçekliğin birleştiği kavşakta kendine her gün başka bir varış noktası aradığını. Ama tüm bunlar kurgudan ibaret aklının etrafına bir idam ipi bağladın nefes alabileceğin kadar gevşettin, gelecekteki hayaletine emanet ederek ucunu sana itaat ettiğine inandın bugünün. Ve bu böyle devam edecek koca evren içimizde tozlu bir coğrafyaya dönüşürken yansıması şekil değiştiriyor sadece farklı hayatlarda, bedenlerde insanlık doğuruyor evlatlarını. Sonlara ve başlangıçlara hapsetmişken zamanı katlanamadığımız belirsizliklerin esiri oluyoruz tertemiz sayfalar açarak. Kendimize söylediğimiz güzel yalanlar eşliğinde tüketiyoruz hayatımızı.

Tüm bu sorular ve cevaplar kalemimden dökülen kelimeler kadar bile gerçek hissettirmiyor yaşamak için her gün başka bir kayboluşa can atarak koştuğumu bilirken ve canlı hissetmek için kendimi parçalara ayırmaya bile razı olurken. Sanırım kendi çelişkimde kayboluyorum oysa başkalarına ait cümlelerin yükünde kendimi sustum henüz açmadığım bir paranteze.