Hazan mevsimi, bazen kış...

Önümde duran portreler gibi, ressamın yaptığı en ince çizgilere bakıyorum.

Kâinatın en güzel sanat eseri sanki

Yüzümde ise anlamsız bir bakış.

Her şeyin yavaş yavaş geçtiğinin farkında olduğum

Yaklaştıkça korkutuyor yolun sonunu düşünmek

Yalnızlığın bu evresinde bir dönüm noktası arıyorum 

Fark etmeden geçtiğim ya da gözümden kaçan

Sonsuz bir döngü içerisinde gençliğim...

İnsanlar hep kullanabildiklerini seviyorsa eğer, 

Sevmeyi hiç öğrenmemiş biri kullanabilir mi ki diğer insanları? 

Doluyu, fırtınayı, kara kışı geride bırakmışsa eğer

Bu sonsuz döngüyü kırıp bir yaz günü güneşin batışını izleyemez mi hep beraber? 

Ya da bir çiçeğin açışı, bir güneşin doğuşunu...


Korkuyorum yolun sonunu görmekten

Meğer öğretmemişler bencilce sevmeyi,

Başa sarıyor yine...

Kalp kırıldı en ince yerinden.

Bütün insanlar aynı,

Tıpkı bütün ağaçlar gibi;

Kimisi meşe, kimisi palamut

Kimisi neşe, kimisi barut...