Yaşanır elbet zorluklar.
Yeniden şahlanacağını bilemeden düşersin bir çukura.
Duyarsın birçok yalan ve görürsün gerçekleri.
O saf gerçekliği görene kadar gözündeki perde, ayağına bağ olur ne yazık ki.
Anlamak adına çaba sarf etmesen de bilirsin ki mutlak gerçek içindedir aslında.
Kendine tekrarlamak suretiyle sözler verirsin..
En çokta kendine verdiğin sözleri tutmazsın.
Bir kıvılcım kopar içinde.
Canın yanar, yüreğin kanar.
Önce kendine anlatsan gerçekleri her şey çözülür aslında.
Kendinle baş başa kalmaya cesaretin yoktur ki konuşasın.
Bu hep böyle sürer sanarsın.
Döngü içerisinde tam kaybolmuşken.
Tak tak..
Biri kapını çalar. Çalar ve seni uyandırır.
Gelenin ebediyeti onun kararıdır.
Fakat sana öğrettiklerini seçemez.
Bir bakmışsın bir hamle yapmış.
O da ne!
Yoksa gözlerindeki perde mi kalktı?
Seni çukurdan çıkartmaya yol olupta gitti mi yoksa.
Sen gidişini hayırsız ilan edip üzülürken bilemedin mi seni şaha kaldırdığını.
Evet cancağızım seni ayağa kaldıran o. Yol katetmeni sağlayan ise kendinsin.
Bak nasılda güçlendin, nasılda büyüdün bir çırpıda.
Özünün senden sakladığı gerçekler çıktı sonunda karşına.
İşte böyledir cancağızım; gelir, öğretir, gider.
Sana da koca bir teşekkür kalır.
Kendine.