Susuyorum artık yavaş yavaş.
Ve uzaklaşıyorum aynalardan.
Ruhumu da çektim gereksiz insan kalabalığından.
Gidiyorum artık anıların en güzelini yaşadığım bu kentten.
Belki yüz defa, bin defa bakacağım arkama,
'Biri gelecek mi acaba?' Diye.
Ama asla düşünmeyeceğim geri dönmeyi.
Kahkahalar atarken bir anda üzüldüm ben.
Üzdünüz beni...
İşte bu yüzden bıraktım ben benliğimi,
Eski şehrin yalancı kalabalığında.
Anılara tutsak bir hayat yaşamayacağım artık.
Bulduğumu zannettiğim mutluluğu
Başka şehirlerde arayacağım.
Hüzünle doldurduğum valizimi aldım.
Son durağı yalnızlık olan trene bineceğim.
Ve son defa bakıp arkama,
Hiç gelmeyen dostlarıma el sallayıp buralardan gideceğim.
Yolum uzun, yüküm ağır, ben yorgunum.
Belki bir gün sizleri özleyeceğim.
İçim içimi kemirecek ve belki de unutamayacağım.
Ama dedim ya 'asla dönmeyeceğim'.