Zamanla aramda bi kavga var! Beni içine çeken ama bir sonuca varmıyorum, yani zamanı tanımlayamıyorum öyle rasyonel bir şekilde de açıklayamam zaten. Zaman bunun çok daha ötesinde bir gerçekliğe dokunuyor! Ya da gerçeği oluşturuyor.. Zamanın bir tanımı olamaz zaman bir şeyleri tanımlar gündüz, öğle, akşam, gece, gün, yıl, bir meyvenin adını da zaman tanımlar aklımıza ne geliyorsa. Zamanın işleyişi de çok farklı bunun ruhla da alakası var diye düşünüyorum. Elimize verilen bir zaman var. Bir elde zamanın nasıl taşıdığını görüyorum mesele bir bedende, bir bebeğin avuç içlerinde, öyle telaşlı eliyor ki zamanı eline bir şey verirsin ya onu kavramaya çalışır. Toprağa ekilen bir tohumda, ölmekte olan bir bedende.. Ama her şeyde zamanı somut olarak görebiliyorum. Gel gelelim insanının kendi bedenindeki zamana bu çok daha karışık gibime geliyor sürekli bir değişikenlik gösteriyor peki neden sürekli? Zamanı yönetememek bir bedeni dağınık bırakır, bırakın bedeni ruhun kimyasını bozar. Damarda dolaşan kan gibi bedende akar zaman. Bazen zamanın çok hızlı ya da çok yavaş geçtiğini söyleriz, “zaman geçmek bilmiyor” ya da “ ne çok çabuk geçti nasıl geçtiğini bile anlamadım “ diyoruz. Bu neyle ilgili olabilir diye düşünüp duruyorum! Gerçeği artık etrafımda “zaman geçmek bilmiyor” diyen yok. Öyle ki bu da neden diye hemen ardından ikincisi bir soru olarak karşıma çıkıyor. Zamanın bize hükümetiğinin kanısına vardım. Evet aslında biz zamana değil zaman bize hükmediyor. Neyi ne kadar sığdırırsak düşüncesine gidiyoruz. Ya da zamanın bize hükümedemediği anlarda var. Bazen de bunu soruyorum hangisi daha iyi diye. Çoğunlukla hükmetmemesi taraftarıyım ki hüküm ve zamanı aynı cümle içinde kurmak bile canımı sıkıyor ya o da ayrı bir konu zaten. Öyle hızlı yaşıyoruz ki bazen zamanı çabuk tüketiyoruz bazen de zamanın gerisinde kalarak bir ömrü heba ediyoruz. Zaman telaşı tutuluyor sonra. Zaman kavramını ortadan kaldırıyorum bazen bakın işte o zaman ruhumdaki o özgürlük hissinin tanımı yok ama bu çok daha zehirli. Zamanın da yaşı var bir sorun bakalım bedeniniz kaç yaşında ruhunuz kaç yaşında bakın ruh değince zaman sonsuzluğa çekiliyor. Zamanın tanımı yoktur zamanın oluşu vardır gördüğümüz, tanımladığımız her şey de.