Güneşin ilk ışıklarında çıkardı çoban, sürülerini
Yormuştu onu hayatın uzun serüveni
Uzun bir çınar gördü, yasladı bitkin bedenini
Sıcaklıktan kavrulmuştu belli ki sevmiş gölgesini.
Sıkılmıştı çoban, aldı eline kavalını
Baktı kırlara, attı güzel narasını
Hayvanlar insan değildi ki bilmezler sandı manasını
Malumdur ki onlar da çekmişti hayatın cefasını.
Toplandılar birden çobanın etrafına,
Çiçekler, kuşlar, sürüler
Çoban üfledikçe kavalı derde gönül ettiler
Irmağın şırıltısı da eklenince ruhlara
Anın huzuruna meylettiler.
Kalktı aniden bizim çoban, attı bıçkısını omzuna
Batmadan güneş koyuldu evinin uzun yoluna
Yürüdü aldırmadan kambur belinin acısına
Bir ömür biçmiş ekmeğin zorlu davasına
Neylesin karşı çıkamaz acı kaderin yazgısına.
Samet KARADEMİR
2021-04-12T19:53:11+03:00Çok teşekkür ederim 🙂
Gül Kurusu
2021-04-12T19:28:14+03:00Çok beğendim. Yüreğine sağlık Samet :)