Doygunluk bir kenarına ilişmiş sefaletin
Bacaklarımda küskünlük seziyorum
Algım seçici değil en çabuklarından
Kaldırsa ya biri elimi tatsam göklere erişmenin
Yaz sakinliğinde susmuş bir köpek gibi uykususu gölgemin
Az kaldıysa da zamanım çalıyor alarmlar, çalıyor göklere kadar duyuyorum
Taşlar uyuyor, taşlar durmaklık zahmetine erişmiş görüyorum
Yapamam zevklerim yavaş, Tanrım en çabuklarından
Neye düşmüş şuan kahrım ve şebekliğim doldurulmamış yazgımdan
Serkeşlik sanmış hayaletim pek namuslu adaletin
Duymak için dengimi saçlarımda terler eskitiyorum
Anlam geçici gibi, huylarım vurur beni duyduyduklarımdan
Saygım tükenmiş mi ne yazgısına üflüyorum nezaketin
Ne renk kalmış ne tat yaptığım içinde bu rezaletin
Sağa sola dönüp bakmanın yararı yok, durmuyor adamlar ve kadınlar
Razı değilim onlardan ama soğusun gönlü yangında olanlar
Fikirlerim karıştı, bulantı, tiksinti ve yalnızlık burda olanlar
Ah hadi karşıya geçir beni sakinliğe götür anladıklarımdan
Çok mu görülür bana cümbüş sesi içinde dünya, kavradıklarımdan
Zahmet et bir kere de almanın değil vermenin sesinde içinin
Zihnim çalışkanlığa kin vurmuş cehaleti avuçlar
Al kırlarda kafamın içinden zikrimi ürküp duran taşkınlığımdan