(Filmde emeği geçen başkahramanlar Anton Çehov ve Saab araba.)

Film, ilk 40 dk ve sonraki 140 dk olarak iki bölüme ayrılmış durumda. Filmin başında verilen "Men Without Women"* yazısı ise filmin kaderini ele veriyor.

Yazdığı (daha doğrusu anlattığı) senaryolarla ve inleye inleye yaptığı yanlışlarla kendi yasını kocasına anlatmaya çalışan bir kadını ve sırf karısını kaybetmemek için susan, görmezden gelen, karısının senaryolarını dinleyip anlamayan bir adamın karısını kaybetmesiyle başlıyor film.

Film boyunca sunulan büyük bir görsel şölen filme hakim. Üstelik hikayeyle alakası yokmuş gibi ilerleyen uzun tiyatro sahneleri ve sürekli uzun uzun tekrarlanan tiyatro replikleri her geçen sahnede anlam kazanıp aslında Çehov'un başrolü Vanya Dayı'yı başka bir hikayenin içinde tekrar anlamamızı sağlıyor.

Önce içine bak, diyor film üstüne basa basa.

Başrolün de kendini anlamasıyla başlayan karısını anlama süreci, benim de filmde en sevdiğim sahne olan araba sahnesiyle gerçekleşiyor. Yarım kalan bir senaryonun tamamlanması, başrolün eksik parçalarını yerine oturtup geç de olsa kendi hikayesini anlamasına yarıyor.

Benim için buram buram tiyatro kokan ve hikayesi kadar yalın olmasına özen gösterilen filmin diğer ögeleri de birbiriyle çok yerinde anlatım uyumu yakalıyor.

*Kadınsız Erkekler, Haruki Murakami'nin kitabı. Film de hikayeyi bu kitaptan almıştır.