güz dolunca gözlerine

kirpiklerindeki nakış

ufuktan anımsatır

içindeki haybedenler'i


sessiz duraklarda

başıboş soğuk oturaklar

izin ister olmuş ölmek için

ölmek ne apansız!


bir önemi yok belki

lüzumsuz konuşmanın

hiç konuşmayan

ne kadar sessiz durabilir?


kafesteki kuş dalgın 

yüzü dönük 

suratı bir karış 

küsmüş içinde olup bitenlere


veda etmek istiyor içten içe 

kendisine 

kendi çığlıklarını duyuyor

ağıtlar hiç susmamış kafesinden 

dargın kuş ah! 

benimsiyor acılarını 

vedasında ağır melankoli 

bakışlarında hafif uyku 

kanatları yazgı'sız

kafesi zindan 

son nefesi ölüm.


anımsatır aniden 

bir tutam zaman şimdi.