En çıplak zamanıdır günün
Gece uykuya sımsıkı sarıldığında
Açılır birer birer ağır demir kapılar
Yaralar volta atmaya başlar
Tutsaklığın avlusunda
Dünya senin, arş’a kadar
Ağla ağlayabildiğin kadar
Günün en çıplak zamanında
Gebeyken yeni güne gece
Sancılanır sessizce
Hüzünlenir ufuklar
Kızıllıkla yarı karanlık çarpışır
Ve uzak kentlerdeki son ışıklar
Serilir göz kapaklarına
Sere serpe
Sınırsız, yasaksızdır her yer
Öylece işte
Yaralar, yaralar!
Enlemesine, derinlemesine
Sokak sokak, cadde cadde
Dünya senin arş’a kadar
En özgür anındır aydınlığa az kala
Kanaya kanaya da özgürsün ya
Soyarsın ya yaralarını
Serersin ya karanlığın alnına
Dere tepe
Dünya senin arş’a kadar
Bağır bağırabildiğin kadar
Ses yok, seda kayıp
Kedi köpek, börtü böcek uykuda
Yaprak bile kımıldamaz saygısından
Anadan üryan
Bir sen bir de yaralar
Girmeden kuytulara
İster deş ister hesaplaş
Dünya senin, arş’a kadar
Ağla ağlayabildiğin kadar
Dünya senin
Bağır bağırabildiğin kadar
Görsel: https://tr.pinterest.com/pin/426505027229445900/